Dudak Dolgusu

Dudak dolgusu dudağının görünümünden memnun olmayan ergenlik çağını geçmiş herkese yapılabilir. Belli bir yaş ve cinsiyet sınırlaması yoktur.

Bütün kozmetik işlemlerde olduğu gibi;

Pıhtılaşma bozukluğu bulunan,

Bağışıklık sisteminde problem görülen,

Ağız çevresinde uçuk olan,

Lupus gibi bağ dokusu hastalıkları bulunan,

Alerjik kişilere yapılmamaktadır.

Gebelik ve emzirme dönemlerinde herhangi bir yan etkisi görülmemesine rağmen yapılması önerilmemektedir.

Dudak dolgusu olarak dünyada Dünya da en çok kullanılan madde hyalüronik asittir. Bu, cilt altında bağ dokumuzda bulunan bir maddedir ve sentetik olarak oluşturulur. Kanser yapma ya da alerjik etkileri yoktur.

Dudak dolgusunu yüz ve dudak anatomisini çok iyi bilen, cerrahi tecrübesi olan bir hekim yapmalıdır.

Hayır; günümüzde kullanılan yeni nesil dolgular anestezik madde içerdiği için, sadece iğnenin giriş bölgesine anestezik krem kullanılarak ağrısız bir şekilde yapılır. İşlem sonrasında da hiçbir şekilde ağrı oluşmaz.

Hayır, ofis şartlarında 10 dakika içinde yapılabilen bir işlemdir ve işlem sonrası hemen günlük yaşantıya geri dönülebilir. Elbette işlemin yapılmasından önce kişinin ne istediği ve ne kadar dolgu kullanılacağı detaylı olarak konuşulmalıdır.

Dudak dolgusunun etkisini yapıldığı anda görülebilir. Hyalüronik asitin su tutma özelliğinden dolayı ertesi gün bir miktar daha büyüme olur. Değerlendirme 3 hafta sonra daha net yapılabilir.

Hayır, dudak dolguları bireysel olarak değişmek üzere ortalama olarak 6-12 ay kalıcıdır. He işlem tekrarından sonra bu süre kademeli olarak artar.

Yapıldıktan sonra dolguyu beğenmezseniz, her sentetik dolguda olduğu gibi dolgu eritici dase maddesi kullanarak dolguyu istediğimiz kadar eritebiliriz.

Hayır, kullanılan malzemenin kanser yapıcı bir etkisi görülmemiştir.

Özellikle yapılması gereken bir şey yoktur. Bazı kişilerde dolgu sonrası şişlik ve morluk olabilir. Ödem ve morluk giderici kremler kullanılarak, buz uygulaması yapılarak bölge 1-2 gün içinde normal haline gelir. Fakat dolgu işlemi sonrasında şiddetli ağrı, ciltte soğukluk, ciltte beyazlama ya da morlaşma gibi renk değişikliği olursa, acilen değerlendirmek gerekir. Bu arter tıkanıklığı belirtileridir ve müdahale yapılmalıdır.