İçindekiler
- 1 DHI (Direct Hair Implant) Kalem Yöntemi
- 2 Saç ekiminde ekilecek kök sayısı hangi etkenlere bağlıdır?
- 3 Saç ekimi neden hastanede steril bir ortamda yapılmalıdır?
- 4 Saç ekimi öncesi nelere dikkat edilmelidir?
- 5 Saç ekimi öncesi hazırlık süreci nasıl olur?
- 6 FUE ile DHI saç ekimi arasındaki farklar nelerdir?
- 7 Kalemle DHİ saç ekim yönteminin avantajları nelerdir?
- 7.1 Saç ekimi sonrasında herhangi bir ağrı hissedilir mi, ödem oluşur mu?
- 7.2 Saç ekimi sonrası dikkat etmemiz gereken unsurlar nelerdir? Ekim işlemi sonrasında bakım nasıl yapılmaktadır?
- 7.3 Ekilen saçlar dökülür mü?
- 7.4 Saç ekimi sonrası, yeni saçların çıkma aşamaları nasıl gerçekleşir?
- 7.5 Saç ekimi fiyatları hangi sebeplere bağlı olarak değişmektedir?
- 8 Hasta Yorumları
ESTETİK OPERASYONLAR
DHI (Direct Hair Implant) Kalem Yöntemi
Genetik faktörler, yaşlanma, saç derisi travmaları veya tıbbi problemlere bağlı olarak gelişen saç dökülmesi; günümüzde sıkça görülen bir problemdir. Erkeklerde, kadınlara oranla daha yaygın olan saç dökülmesinin tek kalıcı çözümü saç ekimidir. Tıbbi tekniklerin teknolojik gelişmelerle birlikte çeşitlenmesi, saç ekimi alanında da başarılı sonuçlara neden olmuştur. Direct Hair Implant (DHI) olarak bilinen saç ekimi işleminde kullanılan mikro kalemler, operasyon esnasında saç köklerinin cilt altına daha kolay enjekte edilmesini sağlar; böylece daha sık ve sağlıklı saçlar elde edilebilir.Saç ekiminde ekilecek kök sayısı hangi etkenlere bağlıdır?
Ekilecek kök sayısı, işlemin uygulanacağı bölgenin büyüklüğü ve hastamızın donör bölgesinden elde edilecek saç teli adetine göre değişecektir. Ekilmesi planlanan kök sayısı 4000 civarındaysa, genellikle iki farklı yöntem tercih edilir.
İlk seçenek hastamızın donör bölgesinden maksimum miktarda saç kökü alınması ve tercihe bağlı olarak yalnızca başın ön veya arka tarafına ekim yapılmasıdır. Bu durumda, tüm saç kökleri alana eşit miktarda da ekilebilir. Yapılan ilk seanstan sonra yaklaşık 1 sene beklenmeli ve ikinci seans uygulanmalıdır. Böylece 2 seansta yaklaşık 8000 kök ekilerek, ihtiyaç duyulan tüm bölge başarıyla tamamlanabilir.
İkinci seçenek ise; hastamızın donör bölgesinden alınabilecek tüm saç köklerinin alınması ve ihtiyaç duyulan diğer köklerin ise vücudun diğer bölgelerinden temin edilmesidir. Kök ihtiyacı çoğunlukla sakal ve göğüs bölgesinden karşılanarak yapılmaktadır.
Saç ekimi neden hastanede steril bir ortamda yapılmalıdır?
Hastaların sağlık haklarını koruyan yasalar gereği, bu tür cerrahi işlemler yalnızca steril koşulların sağlandığı ameliyathane ortamında yapılabilmektedir. Operasyon sırasında hastanın kafa derisine müdahale edilerek saç ekimi gerçekleştirilir dolayısıyla küçük çaplı kanamalar görülmesi kaçınılmazdır. Hijyenik olmayan ve tıbbı açıdan yetersiz olan ortamlarda hastanın enfeksiyona maruz kalma oranı çok yüksektir. Enfeksiyon, oldukça riskli sonuçları da beraberinde getirebilir.
Steril ameliyathanede uzman doktorlar tarafından yapılmayan saç ekimi operasyonun riskleri nelerdir?
Saç ekimi operasyonlarının yapıldığı ameliyathanede kullanılan tüm aletler ve yardımcı cihazlar sürekli olarak sterilize edilmektedir. Steril koşulların sağlanamadığı ortamlarda, uzman doktorlar eşliğinde yapılmayan saç ekimi operasyonlarının sonucu hasta için oldukça risklidir. Meydana gelebilecek en tehlikeli sonuç, hastanın enfeksiyona maruz kalmasıdır. Enfekte olan işlem bölgesinde, ekilen saç köklerinin hiçbiri başarılı olamayacaktır. Alanında uzman olmayan doktorlar tarafından yapılan işlemlerde ise saç derisi çukurları, kalıcı yara izleri, saçların dik çıkması, saçlara yön verilememesi gibi birçok problemlerle karşılaşma olasılığı yüksektir.
Saç ekimi öncesi nelere dikkat edilmelidir?
Operasyon öncesinde hastanın sağlık durumuyla ilgili rutin değerlendirme ve tetkikler yapılır, mevcut hastalıkları ve varsa kullandığı ilaçlar değerlendirilir. Kullanılan ilaçların saç ekimi işlemi için olumsuz etki oluşmayacağı belirlenir. Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçların en az 1 hafta önce, doktor kontrolünde bırakılması gerekir. Hastada herhangi bir deri problemi bulunmadığı ve saçların genetik etkenler nedeniyle döküldüğü teşhis edildiğinde, işlem için onay verilir.
Saç ekimi öncesi hazırlık süreci nasıl olur?
Saç ekimi yaptırmak isteyen hastalarla en az bir seans olmak üzere ön görüşme yapılmalıdır. Gerekli tüm onaylar alındıktan sonra, hastanın tercihi ve uzman doktorun görüşü alınarak saç ekim bölgesinin ihtiyaçları belirlenir. Ne kadar saç ekileceği, saç sıklığı, saçın bitiş ve başlangıç çizgisi ölçümlenir. İşlemden önce son kontroller gerçekleştirilir, saç köklerinin alınacağı donör bölgesi tıraşlanır ve ameliyathaneye alınır. Ekim yapılacak bölgeye göre saç köklerinin alınma prosedürü yaklaşık 2-3 saat içerisinde tamamlanır. Bu aşamadan sonra saç köklerinin ekim işlemine geçilir. Alınan kökler kalem yöntemi ile istenen bölgeye yerleştirilir. Lokal anestezi etkisinde olan hasta hiçbir ağrı hissetmeyecektir. Tüm köklerin ekimi tamamlandığında işlem yapılan bölgeler temizlenerek uygun şekilde bandajlanır.
Saç ekimi işlemi ekilecek bölge traş edilmeden yapılabilir mi?
Saç ekimi operasyonlarında bölgenin tıraş edilme zorunluluğu yoktur. Hastanın tercihlerine göre traş edilmeden de işlem uygulanabilir. Ancak; tıraş aşamasının nedeni ekim yapılacak bölgenin daha net incelenebilmesi ve daha sağlıklı sonuçlara ulaşılabilmesidir. Böylece ekimi gerçekleştiren uzman bölgeye daha fazla hakim olabilir, saçların sıklık derecesini daha net gözlemleyebilir. DHI kalem yöntemi uzman kişinin daha küçük alanlarda daha sık ekim yapabilmesi ve daha verimli çalışabilmesi açısından diğer işlemlere oranla çok daha fazla tercih edilen bir saç ekimi yöntemidir
Saç ekimi operasyonu ne kadar sürmektedir?
Saç ekimi işleminin süresi bireysel ihtiyaçlara göre değişiklik gösterir. Ekilecek olan saç adeti ve uygulama yapılacak bölgenin büyüklüğüne göre genellikle 6-8 saat sürmektedir.
Saç ekimi işlemi ağrılı, acılı bir operasyon mudur?
Saç ekimi operasyonu için genellikle lokal anestezi yöntemi kullanılır. Bu nedenle işlem yapılan süre boyunca, ağrı veya acı hissi oluşma ihtimali olmayacaktır.
DHI saç ekimi (Direct Hair Implantation) nedir?
DHI (Direk Saç Ekimi) yöntemi, saç ekimi operasyonları arasında en gelişmiş ve güncel olan tekniklerden biridir. Saç derisine nakledilecek olan saç kökleri; saç, göğüs ve sakal gibi bölgelerden özel olarak üretilen 0,507 mm çapındaki FUE iğneleriyle micro motor uçları ile çıkarılır ve saç kalemi (hair pen) olarak adlandırılan iğneye yerleştirilir. Böylece el değmeden, direkt olarak saç ekimi yapılacak bölgeye kök nakledilir.
En önemli avantajı ise saç köklerinin direkt olarak kalem aracılığıyla yön verilerek yerleştirilmesinden dolayı, diğer yöntemlere kıyasla minumum seviyede kanama görülmektedir. İşlemden bir gün sonra yıkama yapılır, 10 gün gibi bir kısa sürede ekim yapılan bölgede ve donör alanında iyileşme tamamlanır. DHI yalnızca saç ekiminde değil; sakal ve kaş ekiminde de güvenle kullanılan bir yöntemdir.
FUE ile DHI saç ekimi arasındaki farklar nelerdir?
- FUE saç ekiminde kullanılan klasik bir tekniktir. Problemli bölgenin her 1 cm’lik alanına 10-30 adet saç kökü nakledilebilir. DHI yönteminde ise bu rakam çok daha fazladır.
- FUE tekniğinde ekim yapılacak bölgede saç köklerinin yerleştirilmesi için saç derisin de delikler açılmaktadır. Delikler nedeniyle kan pıhtılaşması oluşarak, ekim yapılan saçın sağlıklı bir şekilde çıkma oranında belli bir yüzde de düşüş yaşanmaktadır. DHI yönteminde ise hiçbir ön hazırlığa gerek olmadan, saç kökleri iğne yardımıyla direkt cilt altına yerleştirilir ve başarı oranı yükselir.
- FUE yönteminde yapılan kesiler jilet yardımıyla gerçekleşir ve bu nedenle ekilen saç köklerinin başarıyla yerleşme oranı DHI tekniğine göre yüksek oranda düşer.
- FUE tekniğinde kesi yapılır ve bu durum tamamen saçların dökülmediği bölgelerin sıklaştırılmasını zorlaştırır. Bunun nedeni, seyrek bölgelerde yapılan kesinin mevcut saç köklerine de zarar vermesidir. DHI yönteminde ise saç kökleri milimetrelik bir kalem yardımıyla mevcut saç köklerine zarar gelmeden istenilen tüm bölgelere kolaylıkla ekilebilir, gereken sıklaştırma sağlanabilir. Bu teknikle birlikte erken yaşlarda saç dökülmesi problemine maruz kalan kişilerin, istenilen zamanda saç ekimi yaptırabilmesi ve mevcut saçların tamamen dökülmesini beklemek zorunda olmamasıdır. Yalnızca dökülen bölgelerde değil, seyrek kısımlarda da başarılı sonuçlar alınabilmektedir.
- DHI kalem prosedürü sonrasında, saç ekimi işlemi yapıldığına dair herhangi bir görüntü oluşmamaktadır. Diğer prosedürlerde kanlı bir görüntü, deformasyon ve yara izi görülebilir.
- Diğer yöntemlerde kesi tekniği uygulanarak yapılan saç ekimlerine oranla, DHI tekniğinde yerleştirilen saç kökünün tutma verimliği %20 civarında daha fazladır. Özellikle işlem sonrası uygulanması gereken bakımlar düzenli olarak yapıldığında, neredeyse ekilen tüm saç köklerinin sağlıklı birer saça dönüşme olasılığı mevcuttur.
- DHI tekniğinde işlemden 24 saat sonra hiçbir problem oluşmadan saçlar yıkanabilir.
- Saç ekimi işlemlerinde yalnızca ekilen saç kökü miktarı değil, saç köklerinin yönü de önemlidir. Uzayan saçlar, doğal saç yapısına uygun olarak şekil alabilmelidir. Kalem yönteminde, saçların yönü nedeniyle oluşabilecek risk bulunmamaktadır.
- FUE tekniği sonrası baş çevresinde yüksek miktarda ödem oluşumu mevcut olacaktır. Ödemler zamanla hastanın göz, yüz ve ense bölgesinde de etkin olabilmektedir. Bu nedenle, kişinin günlük yaşantısına geri dönebilmesi ve ödemlerin atılabilmesi için yaklaşık 15 gün boyunca beklenilir. Kalem yönteminde ise ödem miktarı en alt seviyededir. Hasta spor ve güneş gibi etkenlerden kaçınma şartıyla ikinci gün itibariyle sosyal yaşamına geri dönebilir.
- DHI tekniğiyle saç ekimi, FUE tekniğine oranla yaklaşık 2 saat kısa sürmektedir. Kalem tekniğinde cildin kesilerle açılma aşamasına gerek olmadığı ve saçlar direkt olarak ekildiği için çok daha kısa sürede tamamlanabilmektedir.
Kalemle DHİ saç ekim yönteminin avantajları nelerdir?
- Kalem yöntemi olarak da adlandırılan DHI, saç ekiminde en sağlıklı sonuçların elde edildiği tekniktir. Bu yöntemle yapılan saç ekimi, diğer yöntemlere oranla oldukça basittir.
- Mikro Kalemler yardımıyla ekilecek saç kökleri, hiçbir olumsuz etki görmeden ve yıpranmadan sorunlu bölgedeki cilt altı dokusuna nakledilebilir.
- Donör bölgesinin yeterli olmadığı durumlarda, saç kökleri sakal veya göğüs bölgesinden elde edilebilir.
- İşlem yapılacak bölgede herhangi bir kesi yapılmayacağı ve traş zorunluluğu olmadığı için özellikle kadınlara önemli avantaj sağlayacaktır.
- Zarar görmeden çıkarılan ve ekilen saç kökleri, iyileşme döneminde sağlıklı ve başarılı sonuçlar kazandıracaktır.
- Diğer saç ekim yöntemlerinde olduğu gibi deri üzerinde hiçbir kesi izi veya tahribat oluşmayacak; yara kabuğu görüntüsü görünmeyecektir.
- İşlem esnasında minimum düzeyde kanama olacaktır.
- Cilt dokusunda tahribat oluşmayacağı için, iyileşme sürecinde ödem en az seviyede görülür.
- Kullanılan ekim kalemleri, bölgede bulunan eski saçlara hiçbir zarar vermeyeceği için kesinlikle dökülme olmayacaktır.
- Diğer tekniklerde olduğu gibi saça yön verme riski bulunmamaktadır.
- Klasik yöntemlere oranla, daha sık ve daha doğal bir görünüm elde edilir.
Saç ekimi sonrasında herhangi bir ağrı hissedilir mi, ödem oluşur mu?
Cerrahi bir süreç olan saç ekimi, yaklaşık 6-8 saat süren uzun bir işlemdir. Bu nedenle, saç ekimi uygulaması yapılan hastalarda ilk gece boyunca ağrı oluşması normaldir. Problemi çözümlemek için reçete edilen ağrı kesiciler alınabilir. Ayrıca, ilk gece kullanılan boyunluklarda görülebilecek kan izleri de normal kabul edilmektedir.
Saç ekimi operasyonu sonrasında oluşabilecek ödem, işlemin yapıldığı bölgelere göre değişebilir. Tepe veya alın bölgesinde 3-4 gün boyunca görülebilen ödem, düzenli istirahate bağlı olarak ilk haftanın sonunda tamamen kaybolacaktır.
Saç ekimi sonrası dikkat etmemiz gereken unsurlar nelerdir? Ekim işlemi sonrasında bakım nasıl yapılmaktadır?
Tamamlanan bir saç ekimi işlemi sonrasında, hastamızın deri yapısına göre ilk 24 saat sonrasında su teması mümkün olabilmektedir. Genellikle ilk yıkama, işlemin gerçekleştiği sağlık merkezinde uzmanlar eşliğinde yapılır. Yıkama sonrası havlu ile sert bir şekilde kurulama yapılmamalıdır. Saç ekimi işleminden sonra kan sulandırıcı etkisi bulunan aspirin türevi ilaçlar kullanılmamalı, yalnızca uzman tarafından verilen ilaçlar ve kremler düzenli olarak kullanılmalıdır. Baş bölgesinin güneşin etkilerinden ve darbelerden korunması da oldukça önemlidir.
Hastanın günlük yaşamında ekim bölgesine temas etmeyecek biçimde şapka veya bandana kullanımına izin verilebilir. İyileşme sürecinin ilk aşamalarında sırt üstü yatılmaması ve kafanın yastıkla direkt temas etmemesi için ense bölümünü dolduracak yastık türlerinin kullanılması tavsiye edilir. Yaklaşık 45-50 gün sonrasında kuaföre gidilebilir, saçlara istenilen tüm işlemler uygulanabilir. Bu süreçte egzersiz yapılmaması da önerilir.
Ekilen saçlar dökülür mü?
Saç ekimi operasyonu ile birlikte ekilen saçların bakımı ve kontrolleri gerektiği biçimde yapılıyorsa, işlem bölgesi darbe almamışsa saçlar dökülmeyecektir. Özellikle Hair Pen olarak bilinen kalem yönteminde ödem, kanama, ağrı ihtimali en az seviyede; alınan verim ise en üst düzeydedir.
Saç ekimi sonrası, yeni saçların çıkma aşamaları nasıl gerçekleşir?
Saç ekimi operasyonunun bitiminde, ekim yapılan kısımda küçük boyutlu kan pıhtılarının oluşması olağandır. Oluşan yaralar yaklaşık 7-10 gün içerisinde tamamen yok olacaktır. 10.gün itibariyle, yeni ekilen saçlar kolaylıkla görülebilir. Hastaların cilt türüne göre 1. ve 2. aylarda ekim yapılan saçlarda dökülme oluşabilir, ancak bu tamamen sağlıklı bir süreçtir. Şok dökülme evresi olarak da adlandırılan 2. ayın sonunda ekim yapılan tüm kökler yeniden çıkacak, saçlar sağlıklı bir biçimde uzayacaktır. Tüm bu aşamalar 6. aya kadar tamamlanır ve iyileşme sağlanır. Donör bölgesi olarak adlandırılan, saç köklerinin elde edildiği bölgeler ise ilk ayın sonunda tamamen iyileşerek normal sürece devam edecektir.
Saç ekimi fiyatları hangi sebeplere bağlı olarak değişmektedir?
Saç ekimi işleminin fiyatlandırma sistemi ekim yapılacak kök sayısına ve problemli bölgenin büyüklüğüne göre değişkenlik gösterecektir. Oldukça değişken fiyatlandırma aralığı bulunuyor olsa da, saç ekiminde önemli olan kriter işlemin yapılacağı ortam ve uzmanın tecrübesidir. Sağlık Bakanlığı tarafından sürekli denetlenen sağlık merkezlerinin ameliyathaneleri haricinde; herhangi bir ortamda yapılan saç ekimi operasyonlarının yapımı oldukça riskli ve yasaktır.
Öncelikle hastamızın sağlık durumuyla ilgili rutin değerlendirme ve testler yapılır. Hastamızın mevcut hastalıkları ve kullandığı ilaçlar değerlendirilir. Bu ilaçların saç ekimi operasyonuna engel teşkil edip etmediği belirlenir. Örnek vermek gerekirse aspirin kullanan bir hastanın saç ekimi operasyonundan en az 1 hafta öncesinden aspirin kullanımını bırakması gerekir. Ayrıca hastanın herhangi bir deri problemi olmadığına ve saçların genetik sebeplerden dolayı döküldüğü teşhis edildiği zaman saç ekimi operasyonuna onay verilir.
Saç ekimi operasyon süresi, ekim yapılacak bölgenin büyüklüğüne, hastanın donör sayısına yani ekilecek saç teli sayısına göre değişiklik göstermektedir. Operasyon süresi genellikle 6-8 saat sürmektedir.
Saç ekimi işlemi genellikle lokal anestezi altında yapıldığından işlem süresi boyunca hastamız hiç ağrı ve acı hissetmemektedir.
Saç ekimi işleminde ekilecek kök sayısı tamamiyle hastamızın donör bölgesinden alınacak saç teli sayısına ve ekilecek bölgenin büyüklüğüne göre değişkenlik göstermektedir. Ekilecek kök sayısı 3500/4000 kökten fazla olan kişilerde nasıl bir yol izlenmelidir? 3500-4000 kök sayısından fazla ihtiyaç bulunan hastalarda genellikle 2 yol izlenmelidir. 1. Seçenek: Hastamızın donör bölgesinden maksimum saç kökü alınıp hastanın isteklerine bağlı olarak sadece ön taraf veya sadece arka tarafa ekim yapılabilinir veya alınan maksimum kök bütün saça homojenik olarak ekilebilir. 1. seanstan sonra yaklaşık 12 ay kadar beklenip 2. seans uygulanır ve yine hastamızın istekleri doğrultusunda geri kalan bölgelere ekim yapılabilinir böylece 2 seansta yaklaşık 7000-8000 kök ile tamamiyle kel olan bölgenin ekimi başarıyla tamamlanmış olur. 2. Seçenek: Hastamızın donör bölgesinden maksimum saç kökü alınıp geri kalan saç kökü ihtiyacı hastamızın vücudundan temin edilmektedir. Genellikle kök ihtiyacı sakal ve göğüs bölgesinden alınarak tek seansta maksimum sayıda saç ekimi yapılabilir.
Yasa gereği bu tür cerrahi işlemler sadece steril ameliyathane ortamında yapılmalıdır. Bu işlem sırasında hastanın kafa derisi altına ekim yapıldığı için işlem sırasında tıbbı açıdan yetersiz ve hijyenik olmayan ortamlarda enfeksiyon kapma riski son derece yüksektir ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir.
Hijyenik olmayan ve uzman doktorlar tarafından yapılmayan saç ekiminin sonuçları hastalar için ağır olabilir. Ameliyathane ortamında yapılmayan işlemlerde en büyük risk hastanın enfeksiyon kapma riskidir. Enfekte olan bölgede saç kökleri tutmaz ve kesinlikle işlem başarılı olamaz. Ameliyathane ortamında kullanılan bütün cihaz ve aletler her işlem sonrası sterilizasyon aşamasından geçmektedir dolayısıyla hastanın bulaşıcı hastalık kapma ve enfekte olma riski yoktur. Uzman olmayan kişilerin yaptığı operasyonlarda saç derisinde çukurlar, kalıcı yara izleri görülebilmektedir ve ayrıca saç köklerine doğal yön verilemediği ve saç tellerinin dik çıkabileceği ihtimalleri mevcuttur.
Saç ekimi işlemi hastaların istek ve ihtiyaçları doğrultusunda saçlar tıraş edilmeden de yapılabilir. Genellikle hastaların tıraş edilmesinin sebebi ise ekim yapılacak bölgenin daha net görülmesi ve sağlıklı sonuçlara daha kolay ulaşılabilmesi içindir. Tıraş edilen bölgede ekim yapan kişi çok daha sağlıklı çalışacağından ekimin sıklık derecisini ve ekim yaptığı bölgenin durumunu çok daha iyi bir şekilde görebilmektedir.
Saç ekimi işlemi sonrasında ekilen bölgede küçük kan pıhtıları oluşması gayet normaldir. Bu yara ve kabuklar 7-10 gün içerisinde tamamıyla kaybolacaktır. 10.günden sonra ekim yapılan bölgedeki saçlar belirgin bir şekilde görülebilir. 1. ve 2. aylarda hastalarımızın cilt durumuna göre ekilen saçlarda dökülme yaşanması gayet normal ve sağlıklı bir olaydır. 2. ay içinde şok dökülme evresinden sonra yeni ekilen kökler tekrar çıkmaya başlar ve sağlıklı olarak uzayarak 6. aya kadar evrimini tamamlar. Bunun yanı sıra donör bölgesi dediğimiz kulak üstü bölgeler ve ense üstü bölgelerde bulunan saç kökleri dökülmeye programlı olmadığı için 1. aydan sonra tekrar eski sıklığına kavuşur ve sağlıklı uzamasına devam eder.
Genellikle saç ekimi işlemi sonrasında ilk gece hastalarımızın ağrı hissetmeleri gayet normaldir. 6-8 saatlik bir cerrahi işlem geçiren bölgenin ağrıması ve sızlaması normal karşılanır ilk gece verilen ağrı kesici ilaçlar hastanın fazla acı ve ağrı hissetmesini engeller. Hastalarımızın gece rahat uyuması için verilen boyunluklarda ilk gece görülen küçük kan izleri ise gayet normaldir. Saç ekimi işlemi sonrası ödem oluşumu işlemin yapıldığı bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Alın bölgesinde veya tepe bölgesinde 3. ve 4. günde ödem görülebilmektedir. Hastalarımızın evde istirahat etmesine bağlı olarak 7. güne kadar ödem tamamıyla kaybolmuş ve vücuttan atılmış olacaktır.
Saç ekimi operasyonu sonrasında hastamızın cilt yapısına bağlı olarak 24 saat sonra ekim yapılan bölgeye su teması mümkündür. İlk zamanlarda ekilen bölgenin darbelerden ve güneşten korunması şarttır. Saç ekiminden 24 saat sonra ilk yıkamanız uzman ekip gözetiminde yapılacaktır. Evde yapılacak olan yıkamalardan sonra havlu ile sert şekilde kurutma yapılmamalıdır. Sosyal yaşantıda ekim yapılan bölgeye temas ettirilmeyecek şekilde bir bandana veya geniş bir şapka kullanılabilinir. Tedavi süresince yatarken ekim yapılan bölgenin yastığa veya yatağa temas etmemesi için sırt üstü yatmanız tavsiye edilir ayrıca yatarken ense bölümünü dolduracak seyahat yastıklarına benzer şişme yastık kullanılması tavsiye edilir. Ekimden yaklaşık 45 -50 gün sonra ise her türlü kuaför işlemi uygulamakta bir sakınca yoktur. Sportif aktivitelere en az 45 gün süresince ara vermeniz tavsiye edilmektedir. Ayrıca saç ekiminden sonra aspirin gibi kan sulandıran ilaçların kullanılmaması tavsiye edilmektedir. Uzman doktorunuzun sizlere verdiği ilaç listesi ve kremleri verilen zaman diliminde kullanmanız saçlarınızın iyileşip sağlıklı büyümesi açısından çok önemlidir.
Saç ekimi operasyonu fiyatları kişinin ekim yapılmasını istediği bölgenin büyüklüğüne, ekilecek saç kökü sayısına göre değişkenlik göstermektedir. Fiyat değişikliklerine bağlı karşılaştırma yaparken operasyonun yapıldığı yerin steril hijyenik bir ortam olmasına, işlemi yapacak olan ekibin ve doktorun tecrübesine ve aldığı eğitimlere bakılması tavsiye edilmektedir. Sağlık Bakanlığı denetiminden geçmemiş herhangi bir ev, oda ve muayenehane bu işlemler için kesinlikle hijyenik, steril ve uygun yerler değildir. Sağlık Bakanlığı ameliyathane dışındaki hijyenik ve steril olmayan diğer yerlerde cerrahi herhangi bir işlem yapılmasını yasaklamıştır.
Hasta Yorumları
S. Ç.
Saçlarımın belirli bölgelerinin tamamen dökülmesiyle saç ekimi benim için tek çözüm haline gelmişti. Ama daha önce eski tekniklerle saç ektiren arkadaşlarımın pek memnun kalmadığını, istedikleri sıklıkta sonuç alamadıklarını duyduğum da vazgeçiyordum. İnternette araştırırken DHI kalem yönteminin farklılıklarını ve avantajlarını okuduğumda Antalya Mediface Tıp Merkezi’nde bu tekniğin uygulandığını gördüm. Görüşmeye gittiğimde gördüğüm sonuçlardan gerçekten tatmin oldum. Operasyonun steril ameliyathane koşullarında olması içimizi daha çok rahatlattı. Saç ekimi esnasında lokal anestezi uygulandığı için ilk 1-2 iğne dışında hiçbir ağrı sızı yaşamadım. Beklediğimden çok daha iyi geçti. Yorum için 6 ay bekledim ama şu an gerçekten gür sık ve doğal saçlara sahibim. Tercihimden dolayı çok memnunum, Antalya Mediface ekibine teşekkürler.
Ş. B.
Yurtdışında yaşıyorum ve Almanya’dan bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Antalya’ya Mediface tıp merkezi’ne saç ekimi için geldim. Burada hizmet, kalite ve hijyen tam anlamıyla mükemmel. Operasyonun her detayı resimlerle parça parça sıkılmadan anlatıyorlar her sorunuzu detaylı olarak tekrar tekrar yanıtlıyorlar. Saç ekimi operasyonumdan sadece 10 gün geçti şu an saç derim tamamen iyileşmiş ve kabuklarımı yok olmuş durumda olduğu için geri döneceğim ve ben de herkese tavsiye edeceğim. Bütün ekibinize teşekkürlerimi sunarım.
G. Ö.
Saçları genetik sebeplere bağlı olarak seyrekleşen ve bu probleme uygun bir çözüm yolu bulamayan bir kadınım. Kalemle saç ekimi yönteminde saçlarımın tıraş edilmesine ihtiyaç duyulmayacağını öğrendiğimde gerçekten çok sevindim. DHI Kalem yönteminin en büyük avantajı traş gerektirmeden ara bölgelere rahatlıkla uygulanması Büyük bir titizlikle saç ekimi yaptığınız bölgelerde hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadım. Çevremdeki birçok kişi operasyon yaptırdığımı bile anlayamadı.
M. S.
Kellik probleminden muzdarip olmama rağmen saç ektirmek benim için bir fobiydi. Eşimin kliniğinizden almış olduğu randevu sonucunda istemeyerek de olsa görüşmeye gitmiştim ve kalem yöntemiyle burada tanıştım. Öğrendiklerim ve gördüklerim beni saç ektirmeye ikna etti. Operasyon sonrasında iyileşme ve bakım talimatlarını uyguladığım için kökler sağlıklı büyüdüler. Mediface ekibini herkese tavsiye ediyorum.
İ. K.
Her şey en yakın arkadaşımın kalem yöntemiyle saç ektirmesi ve Mediface ekibini bana önermesiyle başladı. Arkadaşımın sonuçlarını gözlemlememin yanı sıra ekibin bilgi ve tecrübesi de bana büyük bir güven kazandırdı. Diğer tekniklere oranla DHI tekniği gerçekten çok başarılı. Ödem, şişlik ve yara iz yok denecek kadar az. Emekleriniz ve kaliteli hizmetinizden çok memnun kaldım, teşekkür ederim. Şimdi sonuçların daha da kalıcı olması için ayda 1 kere saç PRP uygulaması tavsiye ettiler onu yaptırıyorum. Bu işlemin bu kadar basit olacağını bilsem çok daha erken yaşta yaptırırdım
A. T.
Operasyondan tam 7 ay geçti sonuçlar tüm beklentilerimi karşıladığı için sizlere yazmak istedim.Öncelikle herkese tavsiyemdir merdiven altı ofislerde muayenehanelerde veya hastane dışı steril olmayan hiçbir yerde saç ekimi yaptırmayın. Yüksek enfeksiyon riski olan bir operasyonda sağlığınızı şansa bırakmayın. Eldiven maske takmak yetmez bulunduğunuz ortamın steril olması söz konusu. Ameliyathaneler bu yüzden var. İstanbul da benden çok daha ucuza saç ekimi yaptıran bir arkadaşım mikrop ve iltihap yüzünden aylarca tedavi gördü. Korona dönemi sterilizasyonun ve hijyenin ne kadar önemli olduğunu hepimize hatırlattı. Sevgili mediface ekibi bunu yayınlarsanız çok sevinirim saygılarımla..