Göz Kapağı Estetiği

Üst göz kapağı cildimizin en ince derisidir. İlerleyen zamanlarda görülen göz kapağı düşüklüğünün en büyük nedeni yaşa bağlı olan sarkmalardır. Göz kapağı düşüklüklerinin genetik ve yaş haricindeki nedenleri ani kilo kaybı ve uyku problemleridir. Göz kapağının düşük olması kişide fonksiyonel olarak görme bozukluğu, gözde bası hissi, baş ağrısı, uzun süre kitap okuyamama gibi şikayetlere sebep olurken; estetik olarak da kişinin yorgun ve yaşlı görünümüne yol açabilmektedir. Alt göz kapağında ise en çok fıtıklaşma sonucu göz altı torbaları ortaya çıkar. Alt göz kapağındaki ana problemler estetik problemlerdir, kişiye herhangi   fonksiyonel bir sıkıntı yaratmamaktadır.. Ancak; kişiler genellikle sürekli yorgun ve uykusuz görünümden şikayet etmektedirler.

Göz kapağı düşüklüğü ameliyatları dünya da en çok yapılan estetik operasyonlar içindedir. Göz kapağı düşüklüğü operasyonuna karar vermeden önce doktorun mutlaka kişinin daha önceki fotoğraflarını görüp incelemesi ve detaylı bir muayeneden geçirmesi gerekmektedir. Operasyon adayımız 6 ay içinde lazer ameliyatı geçirmişse ve kuru göz dediğimiz bir hastalığa sahip ise göz kapağı ameliyatı 6 ay kadar ertelenmelidir.

Doktorun işleme onay vermesinden sonra rutin tetkikler yapılır, varsa hastanın kullanmış oluğu aspirin türevi kanamayı arttırıcı ilaçlar 7-10 gün önceden kesilir, tüketilen bitki çaylarının miktarı azaltılır. Operasyon öncesi hasta oturur pozisyondayken ölçümler yapılır, ne kadar cilt dokusu çıkartılacağı hesaplanır ve çizilir. İşlem kişinin isteğine bağlı olarak lokal yada sedasyon anestezisiyle yapılır. Önce fazla cilt dokusu alınır, daha sonra fazla olan yağın bir kısmı çıkarılıp komşu bölgelere yerleştirilir. İşlem sırasında cilt altından sütur atılır, ince ten rengi striple kapatılır. Göz kapağı ameliyatının ortalama 45-60 dakika içerisinde tamamlanır.

Hasta, 2 saatlik bir dinlenme sonrasında eve gönderilir. Ertesi gün rutin sosyal yaşama geri dönelebilir, duş alabilir. 5 gün sonrasında strip ve süturlar çekerek alınır. 2.hafta itibariyle makyaja izin verilir. Göz kapağı ameliyatının  tam  sonuç değerlendirilmesi 3. haftadan sonra yapılır.

Blaferoplasti; genetik etkenler ve yaşa bağlı olarak gelişen üst göz kapağında sarkma nedeniyle oluşan görme problemlerinin ya da estetik problemlerin çözümü için fazla cil dokusu ve yağ çıkarılmasıyla yapılan ameliyattır. Dünyada en çok yapılan estetik operasyonlar içinde ilk sıralardadır.

Blaferoplasti; göz kapaklarından fonksiyonel ve estetik olarak rahatsızlık duyan, kendini yaşlı, yorgun hisseden herkese yapılır. Göz kapağı sarkması erkeklerde daha yoğun görüldüğü için yaygın olarak erkeklere uygulanır. Birey, gözle ilgili bir lazer işlemi geçirmişse ameliyat 6 ay ertelenmelidir.

Blaferoplasti, estetik olarak 40’lı yaşlardan itibaren yapılabilir. Ancak, kişi kendini yorgun  ve yaşlı görünümlü  hissediyorsa ergenlik çağından sonra herkese uygulanabilir.

Blaferoplasti öncesi ilk yapılacak iş, kişinin eski fotoğraflarına bakarak bu işlem için uygun olup olmadığına karar verilmesidir. Rutin kan tetkikleri sonucu eğer kişi ameliyata uygun ise aspirin türevi kan sulandırıcı ilaçlar 10 gün öncesinden kesilir.

Blaferoplasti için genel anesteziye gerek yoktur. Büyük bir çoğunluğu lokal anestezi ile yapılır, ancak bazı durumlarda kişinin isteğine göre kısa süreli sedasyon anestezisi ile de yapılabilir.

Blaferoplasti işleminde cilt dokusu ile birlikte eğer gerekirse bir miktar yağ dokusu da çıkartılır. Yağ dokusunun bir kısmı da, çıkartılmadan komşu bölgelere yayılır.

Blaferoplasti işlemi 45-60 dakika içinde yapılır ve hasta 2 saat içinde doktorunun onayı sonrasında evine gidebilir.

Göz kapağı ameliyatı  sonrasında kişiye bağlı olarak  bir miktar şişme ve morarma olabilir. Ödem 1-2 gün içinde, morarma ise 5-7 gün içinde düzelir.

Blaferoplasti işlemi sonrasında işlem bölgesi ovuşturulmamalıdır.Ameliyattan sonra  2. gün duş alınabilir, rutin iş ve sosyal yaşama rahatlıkla başlanabilir. Günde bir tane ağrı ve ödem giderici ilaç alınabilir, antibiyotik kullanımına gerek yoktur. 5. Gün bandaj ve sütur alınır, 7. gün spor yapılabilinir.

Blaferoplasti sonrasında ağrı, şimdiye kadar hiçbir hastamızda problem yaratacak boyutta olmamıştır. Nadiren ağrı kesici ilaç kullanımına ihtiyaç duyulur.

Hayır, blaferoplasti işleminde kesi ve dikişler gözkapağı kıvrım hattından yapıldığı için ameliyat sonrası  iz kalmamaktadır.

Hayır, blaferoplasti işlemi sadece cilt ve yağ dokusuyla ilgilidir. Gözün hareketleriyle ilgili sinir ve kas dokularıyla hiçbir ilişkisi olmadığı için gözde  görme ile ilgili hiçbir problem görülmez.

Eğer blaferoplasti yapılırken altın oranlara uyulursa, işlem öncesi ölçümler ve çıkartılacak cilt dokusu bütün standartlara uygun yapılırsa böyle bir problem yaşanmaz.

Göz Kapağı ameliyatı  işlemi yapıldıktan sonra yaş alma devam ettiği için seneler sonra tekrar kapak düşüklüğü görülebilir; fakat hiçbir zaman işlem öncesi boyutlara ulaşamaz. Eğer fonksiyonel ve estetik bozukluk oluşturacak düzeye gelirse, göz kapağı ameliyatının ikinci kez yapılmasında hiçbir sakınca yoktur. Ayrıca bu işlem ilk işlemden çok daha kısa bir sürede zahmetsizce yapılabilir.

Sonuç olarak; BLAFEROPLASTİ çok kısa sürede lokal anestezi altında yapılabilen, hastanede kalmayı gerektirmeyip 1 gün sonra iş ve sosyal yaşama dönebilme imkanı sağlayan, hemen hemen hiçbir riski olmayan ve kişiye görme ve estetik açıdan çok büyük kazançlar sağlayan bir işlemdir.